Bozcaada’nın şarap fabrikaları, şarapçılık geleneğinin çok eski yıllara dayandığı adanın vazgeçilmez yapıları arasında bulunur. Bozcaada şarabının mitolojik tarihinden söz edecek olursak; üzüm bağları adada antik çağlardan beri bulunmaktaydı ve bugün adanın toplam arazisinin üçte birini ve tarım arazisinin %80’ini de üzüm bağları kaplar.1800’lerin ortalarında ada, yılda 800,000 varil şarap ihraç etti ve Doğu Akdeniz’deki en iyi şarap olarak kabul edildi. Osmanlı gezgini Evliya Çelebi, 16. yüzyılda dünyanın en kaliteli şaraplarının Bozcaada’da üretildiğini yazmıştır. Adanın asıl değeri ise Kuntra Üzümü’dür.
500 yıldan uzun süredir Türkler ve Rumlar, Bozcaada birlikte yaşardı. Birçok alanda uyum içerisinde yaşayan bu iki topluluk, şarapçılık alanında da birbirini tamamlardı. Türkler bağcılık ile uğraşırken, mahsullerini şarap yapımı ile uğraşan Rumlara satardı. Adada şarapçılık 1925 yılına kadar Rumların tekelindeydi.
Yüzlerce yıldır süregelen bu gelenek 1925 yılında, sonradan Yunatcı soyadını alan Haşim Bey tarafından bozuldu. Böylece Bozcaada’nın ilk Müslüman şarap üreticisi Yunatcılar doğmuş ve günümüzün Çamlıbağ, Ayapetro ve Tenethion Winehouse markalarının temeli atılmış oldu. Yunatcılar olarak adanın en iyi şarap üreticileri arasındaki yerimizi her zaman korumaya devam ediyoruz.
Bozcaada Şarabının Mitolojik Tarihi ve Şarabın Atası Kuntra!
Rivayete göre adaya adını veren Tenes, bugünkü Poyraz Limanı çevresinde yabani bir asma bulmuş, onu geliştirip “Kuntra” denilen adaya has bir üzüm haline getirmiştir. Kuntra, Homeros’un İlyada ve Odysseia destanlarına konu olan Tenedos (Bozcaada) şarabının olmazsa olmazı, adanın en önemli değeridir. Şaraba can veren Kuntra üzümü, günümüzde hala Bozcaada topraklarında üretilmektedir.
Bozcaada’nın Kuntra üzümü, kendi topraklarından başka yerde yaşayamaz, geçmişte birçok defa Bozcaada dışında yetiştirilmeye çalışılsa da adanın rüzgarına, toprağına ve insanına dokunmayan Kuntra adadaki tadı vermez, yerini yadırgar.
Geçmişte Türkiye’de şarabın günümüzdeki kadar tercih edilmemesi, yöre halkını Kuntra’dan üretebilecekleri farklı alternatiflere de yöneltmiştir. Bu sebeple Kuntra üzümü uzun bir süre konyak yapımında da kullanılmıştır. Bölgedeki konyak fabrikasının kapanmasının ardından Kuntra üzümü tekrardan şaraba has bir üzüm haline gelmiştir.
Günümüzde Kuntra, Cabernet Sauvignon, Merlot gibi dünyanın çeşitli yerlerinde tanınan popüler üzümler ile kupaj halinde sunulduğu gibi sadece Kuntra’dan hazırlanan şaraplar da git gide popülerlik kazanmaktadır. Özellikle adanın 70 yıldan uzun zamandır üzüm veren bağlarından çok kaliteli şaraplar elde edilmektedir.
Çamlıbağ Şarabının Serüveni
Adanın iklimi, toprağı ve rüzgârı, hikâyelere ve destanlara konu olan üzümün yetişmesi için uygun bir alan oluşturuyor. Bozcaada’da yılın 300 günden fazla rüzgârlı olması sayesinde üzümün kalitesini bozabilecek zararlı maddelerin üzüme tutunmasını güçleştirmektedir. Bu sayede adada yetişen üzümler diğer bölgelere oranla çok çok daha az zirai ilaca, dış müdahaleye ihtiyaç duyar. Bu durum Yunatcılar şarabın kurucusu Haşim Bey’in “Bağdaki üzümü, kadehe yansıtma” vizyonunu hayata geçirmesine yardımcı olmuştur.
Çamlıbağ olarak kendi bağlarımızı nesillerdir tanıyor, iyi üzüm için nelerin gerektiğini biliyoruz. Sırrımız ise kaliteli üzümü tecrübe ve özenle işlememizde saklı. Her bir damlasını özenle işlediğimiz şarabı özenle şişeliyor ve cinsine ve üzümüne göre muhafaza edilmesini sağlıyoruz. Ayrıca fermantasyon sürecinde yabani maya kullanılması şarabın ne zaman hazır olacağını önceden bilemediğimiz anlamına geldiği için yabani maya ile hazırlanan şarapların ne zaman şişelenmeye hazır olduğuna ancak işin uzmanları karar verebilir. Dediğimiz gibi doğru zaman ancak Çamlıbağ etiketine yakışacak kalitede bir şarap hazır olunca gelir.